07/01/2012
FARAZİYE-I Hepimiz iş hayatında bazı işlerin işleyişi hakkında ileri-geri konuşmasına bayılırız. Bu, ya hepimizin çok marifetli olmasından ya da başkalarının yaptıkları işlerin gerçek durumları hakkında bilgimizin olmamasından kaynaklanmaktadır. Yani gerçek durumu bilmeden atıp tutuyoruz. Özellikle de hayal güçleri çok gelişmiş olanlar.
Gerçekten hayal güçleri gelişmiş olanlar bazen ciddi konular üzerinde kayda değer yorumlar ortaya atabilmektedirler. Zaten yenilikler de bu şekilde ortaya çıkmıyor mu?
Geçenlerde bir arkadaşla eğitim üzerine konuşuyorduk. Konu benim okul müdürlüğü sınavına geldi. Sınava girmediği söyleyince biraz şaşırdı. Okul idareciliğini pek sevmediğimi, çoğunlukla memurluk olduğunu belirttiğimde bana karşı çıktı. Okul müdürlüğünün çok önemli olduğunu bir okulun çok başarılı ve ya çok başarısız olmasında okul müdürünün etkisi olduğunu belirtti. Susmaya hiç niyeti yoktu belli ki. Aramızdaki konuşmayı kesmek istemiştim ama çok geç kalmıştım. İçimden peki dedim bari monolog olmasın diyalog olsun ben de ara sıra soru sorayım bari.
- Peki, farazi olarak soruyorum her hangi bir okulda okul müdürü olsan ne yapardın? Okula katkın ne olurdu? Öğrencilere nasıl davranırdın?
- Evvela şunu belirteyim, okul öğrenciler için var. Okulda her şeyi buna göre düzenlerdim. Onları kendim gibi görür, birilerinin bana nasıl davranmasını istiyorsam onlara öyle davranırdım. Asla onurlarını kıracak hiçbir davranışta bulunmaz, başkalarının da bulunmasına izin vermezdim. Öğrencilerin bireysel özelliklerini öğrenmeye çalışırdım. Her öğrencinin kendini okulda güvende hissetmesini sağlar, bunun için gerekli tedbirleri alırdım. Yeteneklerine göre çalışmalar yapar, ilgili yarışmalara katılmalarını sağlardım. Sağlıklı beslenmeleri konusunda gerekli tüm alt yapı eksikliklerini tamlamaya çalışırdım. Ara sıra sınıfları dolaşır öğrencilerin isteklerini önerilerini dinlerdim.
Anlaşılan boş bir konuşma olmayacaktı. Çok doğru öneriler getiriyordu. Aklıma öğrenci başarısı geldi. Bunun için neler söyleyecekti.
- Anlattıkların çoğunlukla genel davranış kurallarıdır. Bu davranışlar yalnızca okullarda değil hayatın her yerinde geçerli olması gereken davranışlardır. Okullarda asıl olan öğrenci başarıları. Bunun için neler yapardın?
- Bir komutan ordusu için ne ise bir okul müdürü de okulu için öyledir. Okullarda istenen ders başarı tamamıyla öğretmen-öğrenci-veli üçgeninde gerçekleşir. Okul müdürü ise daha çok denetleyicidir. Öğretmenini, öğrencisini ve velisini ayrı ayrı denetler. Bunun yöntemleri farklıdır. Öğretmen unsuru çok önemlidir. Öğretmenlerin görevlerini en iyi şekilde icra edecekleri öğrenme ortamları yaratır, sınıfları görsel ve işitsel eğitim ekipmanlarıyla donatır, bu anlamda öğretmenlerin istekleri göz önünde bulundururdum. Öğretmenlerden okula ait soru bankası oluşturmasını ister, yazılı soruları konulara göre orantılı olarak iş bu soru bankasından almalarını önerirdim. Yazılı sonuçları rapor haline getirilmelerini, durumu aylık rutin zümre toplantılarında değerlendirilmelerini, varsa aksayan yerlere müdahale etmelerini isterdim. Sorun olabilecek durumlar zümre toplantılarında tartışılır, öğretmenlerin de görüşleri alınarak doğru çözümler üzerinde anlaşılır, durum yazılı belge haline getirilerek somutlaştırılırdı.
Anlaşılan daha çok söyleyecekleri vardı ama benimde fazla vaktim yoktu. Araya girmek istedim:
- Pardon, bir okul yönetimi hakkında çok şey biliyorsun. Eğitimle ilgin ne?
- Oğlum iki yıl önce liseden mezun oldu. Az çok ilgili veliydim. Okul veli toplantılarını hiç kaçırmadım.
- Bu görüşlerini o okul yönetimiyle paylaşmadın mı?
- Paylaştım.
- Eee?
- Hiç kimse kulak asmadı. Ne müdürü ne de müdür yardımcıları.
- Oğlunu merak ettim. Şimdi nerede?
- Açık öğretim de
Son cümlesini söyledikten sonra biraz durdu. Yüzünden pişmanlık ifadesi belirdi. Konu çok uzayacaktı ama vaktim yiyice daralmıştı. İzin istedim ve başka bir gün bu konuşmaya devam etmek istediğimi belirterek yanında ayrıldım.
Eve gelirken aklıma yüz ifadesi takıldı. Kim bilir neler yaşamıştı, hangi hatalar yapmıştı. Bu hatalarda ne kadarı kendine ait, ne kadarı okula ait. Sonra kendi kendime "umarım bizlerde aynı durumları yaşamayız " diye düşünmeye başladım
Süleyman ŞEN