AĞAÇ FORMASYONLARI
ÇALI FORMASYONLARI
OT FORMASYONLARI
ÇÖL FORMASYONLARI
BİTKİLERİN YETİŞME KOŞULLARINI ETKİLEYEN FAKTÖRLER
BİTKİLERDEN YARARLANMA
KONU SINAVLARI
Bir bölgede doğal koşulların sunduğu şartlara bağlı olarak yetişen bitki topluluklarına doğal bitki örtüsü veya vejetasyon denir.
Önemi; bitkiler, insan yaşamının vazgeçilmez unsurudur. Bitki örtüsü;
- Oksijen kaynağı, karbondioksidin azaltılması,
- Çevrenin doğal manzarasını oluşturması,
- Toprak erozyonunu engellemesi,
- Yaban hayatına uygun ortam hazırlaması,
- Fotosentezle üretim yaparak tüketicilerin beslenmesi ve enerji dolaşımı
- İnsan oğlunun çeşitli ihtiyaçlarının (yakıt, barınak, temiz hava, su, ilaç, gelir kaynağı, istihdam, dinlenme ve peyzaj vb) kaşılanması,
BİTKİLERİN SINIFLANDIRILMASI
Sınıflandırma yapılırken genelde görünüş ve yaşam koşulları dikkate alınır. Ancak bazı sınıflandırmalarda bitkilerin şekli, rengi, yoğunluğu, boyu, çapı, kök sistemi ve yaprakları gibi özellikler de gözönünde bulundurulabilir.
Çoğunlukla görünüş ve yaşam koşulları bakımından benzerlik gösteren bitkilerin bir araya gelmesiyle bitki toplulukları ya da bitki formasyonları oluşur.
Buna göre bitkiler ağaç, çalı, ot ve çöl formasyonları olmak üzere guplara ayrılmaktadır.
Bitkiler yerin 10 merte derinliğe ve 120 merte yüksekliğe kadar yaşama şansı bulabilirler. Daha yükseklerde ise kuşlar, bakteriler ve virüsler yaşayabilir.
Bitkilerin olmadığı yerler var mıdır?
BİTKİ FORMASYONLARI
Yeryüzünün bazı bölgeleri ağaçlarla kaplıdır. Ağaçların orman örtüsü oluşturabilmesi, belirli bir sıklıkta olması ve geniş bir alanı kaplaması gerekir. Ormanlar tek bir ağaç türünden oluşabileceği gibi farklı türdeki ağaçların bir araya gelmesiyle de oluşabilir.
Orman örtüsünü oluşturan ağaçlar, sıcaklık ve yağış koşullarına göre farklı gruplara ayrılır. Ormanlar; ekvatoral yağmur ormanları, muson ormanları, orta kuşağın karışık yapraklı ormanları ve tayga ormanları şeklinde gruplara ayrılmaktadır.
a. Ekvatoral Yağmur Ormanları
10° kuzey ve güney paralelleri arasında yer alan bölgelerde sıcaklık ve nem yıl boyunca yüksektir. Sıcaklık ve nemden dolayı her mevsim yağış görülür. Bu nedenle ekvatoral bölgede yıl boyunca yeşil kalan ve geniş yapraklı ağaçlardan oluşan ormanlar geniş yer kaplar.
Ekvatoral yağmur ormanlarını oluşturan ağaçlarda büyüme yıl boyunca devam etmektedir. Bu bölgedeki ormanlar, katmanlı bir yapı oluşturur. Boyları 60 metreyi bulan ağaçların altında güneş ışınlarına daha az ihtiyaç duyan ağaçlar kuşağı bulunur. Onların da altında daha kısa boylu(yeterince ışık alamadıkları için kısa kalan )ağaçlar yer almaktadır. Ayrıca bu ormanlar yeryüzünün en sık bitki formasyonuna sahip olan ormanlardır.
Amazon Havzası, Kongo Havzası ve Güneydoğu Asya Adaları ekvatoral yağmur ormanlarının görüldüğü başlıca yerlerdir.
b. Muson Ormanları
Muson ikliminin etkili olduğu sahalarda görülürler. Bu alanlarda yıllık yağış miktarı1500-2000 mm arasındadır ve yazlar yağışlı, kışlar ise kurak geçmektedir.
Yaz yağışlarına bağlı olarak gelişen Muson ormanlarına Güneydoğu ve Doğu Asya ile Kuzey Avustralya’da rastlanır. Bu bölgede yıllık sıcaklık farkları çok yüksek değildir ancak yağış miktarı bakımından mevsimler arasında büyük farklılıklar vardır. Yıllık yağışın yaklaşık %85’i yazın düşer. Yağışlı ve sıcak dönemde ağaçların büyüme hızı artmaktadır. Yaz döneminde yeşeren yapraklar, kışın dökülmektedir.
Muson ormanları, sık ve gür olmaları bakımından tropikal ormanlara benzer fakat yağmur ormanlarına göre türce daha fakirdir. Bu ormanların en tipik ağacı teak(tik) adı verilen ağaçtır.
Hindistan, Japonya, Tayland, Vietnam,Endonezya, Doğu Çin, Kore, Filipinler ve Avustralya’nın kuzeybatısı muson ormanlarının görüldüğü yerlerin başlıcalarıdır.
c. Orta Kuşağın Karışık Yapraklı Ormanları
Orta kuşağın yıllık yağış miktarı 1000 mm’nin üzerinde olan batı kıyılarında her mevsim yağışlı okyanusal iklim etkilidir. Bu iklim bölgesinde doğal bitki örtüsünü ormanlar oluşturur. Özellikle dağların denize dönük yamaçları yoğun bir orman örtüsüyle kaplıdır. Bu bölgedeki ormanlar, yüksekliğe göre kuşaklar oluşturur. Sıcaklığın daha yüksek olduğu alçak yerlerde geniş yapraklı ağaçlardan oluşan ormanlar görülür. Bu ağaçlar, sıcaklığın düşük olduğu kış döneminde yapraklarını döker. Daha yüksek yerlerde ise soğuğa dayanıklı olan iğne yapraklı ağaçlardan oluşan ormanlar yer alır. Bu iki kuşak arasında ise hem geniş hem de iğne yapraklı ağaçlardan oluşan karışık ormanlar bulunmaktadır. Batı Avrupa’nın Atlas Okyanusu kıyıları, Kuzey Amerika’nın batı ve güneydoğu kıyıları, Güney Amerika’nın güneybatı kıyıları, Avustralya’nın doğusu ve Yeni Zelanda karışık ormanların görüldüğü başlıca yerlerdir.
ç. Tayga Ormanları(İğne yapraklı ormanlar)
Tayga ormanları, yaz ile kış arasında sıcaklık farkı çok yüksek olduğu sert karasal iklim bölgesinde görülür. Bu alanlarda kış dönemi çok soğuktur. Bundan dolayı tayga ormanlarını oluşturan ağaçlar, çok düşük sıcaklıklara dayanıklıdır. Enlem olarak 50°-60° enlemleri çevresinde ve hemen her iklim bölgesinde yer alan dağlık alanların yüksek kesimlerinde görülürler. Bu ormanlara boreal ormanları da denir.
Tayga bölgesinde toprağın kalınlığı fazla değildir ve ağaçların kök sistemleri çok derinlere inmez. Ayrıca bu bölgedeki ağaçların kökleri donmaya karşı dayanıklıdır.
Tayga ormanlarında çoğunlukla kozalaklı ve iğne yapraklı ağaçlar yer alır. Karaçam, ladin ve köknar bu bölgedeki başlıca ağaç türleridir. Bunların yanı sıra tayga ormanlarında huşağacı, titrek kavak, söğüt ve üvez ağacı gibi bazı geniş yapraklı ağaçlar da görülür. Kanada, İskandinav Yarımadası ve Asya’nın kuzeyi tayga ormanlarının görüldüğü başlıca yerlerdir.
BULUT ORMANLARI Tropikal alanlarda özellikle And Dağların'nın 2000 metreden daha yüksek alanlarında havanın çok nemli olduğu yerlerde, bu nemden dolayı gelişen ormanlara bulut ormanı ismi vrilmekte.Bu orman örtüsü yanlız bu alanlarda değil daha geniş alanlarda görülmektedir.
2. ÇALI FORMASYONU
Çalılar, çoğunlukla ormanların tahrip edildiği yerlerde ortayaçıkan bitki örtüsüdür.Çalı bitki örtüsünün başlıcaları maki, garig ve psödomakidir.
a. Maki
- Maki, Akdeniz iklim bölgesinin bitki örtüsüdür,
- Maki kızılçam ormanlarının tahrip edildiği yerde ortaya çıkar,
- Çalı ve ağaççıklardan oluşurlar,
- Makiler, yıl boyunca yeşilkalır,
- Derin bir kök sistemine sahiptirler,
- Makilerin yaprakları küçükve serttir ve su kaybını önlemek için, keçeli veya mumsu reçineli bir katmanla kaplıdır.
- Yabani zeytin (delice), keçiboynuzu, sakızağacı, laden, funda, katran ardıcı, böğürtlen, zakkum, sandal ağacı, Akdeniz defnesi, menengiç, mersin, koca yemiş, kermezve pırnal meşesi makilerin başlıca üyeleridir.
- Makiler, orta kuşakta 30°-40° enlemleri çevresinde yer alan deniz kenarlarında yaygın olarak görülür.
- Avrupa’nın güney kıyıları, Türkiye, Kaliforniya çevresi, Şili’nin orta kesimleri, Avustralya’nın güneybatısı, Güney Afrika Cumhuriyeti’nde Kap bölgesi makilerin görüldüğü yerlerdir.
b. Garig
Makilerin yok edildiği yerlerde makilere göre çok kısaboylu çalılar yetişmektedir. Bu tür çalılıklara garig denir. Kurakçıl özelliğe sahip, fakir ve cılız çalı topluluğu olan gariglerin başlıcaları; abdest bozan, diken çalısı, laden, nane, fundave sarı çiçekli yasemindir.
c. Psödomaki
Orta kuşağın her mevsimi yağışlı yerlerinde, ormanların yok edilmesiyle ortaya çıkan çalılar psödomaki (yalancımaki) olarak adlandırılır. Bu makilerin özelliklerinden biri, kışın yapraklarını dökmeleridir. Yabani fındık, kestane, ıhlamur, kocayemiş, yabani çilek, ayı üzümü, sandal, menengiç, akçakesme psödomakilerin başlıca üyeleridir.
İklim koşullarının ağaç türü bitkilerin yetişmesine elverişli olmadığı yerlerde yetişen bitkilerdir. Doğal şartlara bağlı olarak oluşabileceği gibi ormanların tahrip edilmesi sonucu da oluşabilirler. Ot türü bitkilerin önemli bir kısmı bir dönemliktir yani mevsimliktir.
a. Savan
Savan bir geçiş bitki örtüsüdür ve her mevsim yağışlı ekvatoral iklim ile yıl boyunca kurak olan çöl iklimi arasında yer alır.
Bu iklim bölgesinde yılın bir dönemi yağışlı, bir dönemi kuraktır(bu kuraklığın ve yağışın nedeni ?). Yağışlı dönemde yeşeren, uzun boylu otlardan oluşan savanların arasında yer yer kuraklığa dayanıklı ağaçlar da bulunmaktadır. Belgesel filmlerinde sık sık savan bitki örtüsüne rastlanılmaktadır. Brezilya, Mali, Nijerya, Nijer, Çad, Sudan, Angola, Zambia, Malavi ve Tanzanya savanların geniş yer kapladığı ülkelerdir.
b. Bozkır
Orta kuşakta yıllık yağışların 250-400 mm olduğu yerlerde gelişen cılız bitki örtüsü olan bozkırlar, ılıman karasal iklimin doğal bitki örtüsüdür. Bu bölgelerde yazlar sıcak ve kurak, kışlar soğuk ve yağışlıdır. Karların erimeye başladığı ve yağışların arttığı ilkbaharda yeşeren ot toplulukları, yaz kuraklığı döneminde kurumaktadır. Bozkır adı verilen bu ot topluluklarına Rusya’da step, Güney Amerika Kıtası’nda pampa, Kuzey Amerika kıtasında ise preri denir. Geven, koyun yumağı, kekik, gelincik, peygamber çiçeği, kılıç ve yavşan otu bozkırlardaki başlıca bitki türleridir. Bozkırlardan bazıları orman alanlarının yok edilmesiyle ortaya çıkmıştır. Bu tür bozkırlara antropojen bozkır denir. Orta ve Doğu Avrupa, Orta Asya, ABD’nin iç kesimleri ve Arjantin bozkırların geniş yer kapladığı alanlardır.
c. Çayır
Çayır, orta kuşakta sert karasal iklimin yarı nemli sahalarında ve dağların orman üst sınırından sonra ki yükseltilerde görülür. Sert karasal iklim bölgesinde kış mevsimi çok soğuk ve uzundur. Yaz mevsimi ise kısa, serin ve yağışlı geçer. Çayır adı verilen ve yağışlarla yeşeren ot toplulukları,yaz mevsimi boyunca yeşil kalır. Çayırlara orman bitki örtüsü altında da rastlanabildiği gibi yüksek dağlarda darastlanır. Dağlık alanlardaki çayırlar, alpin çayır olarak adlandırılır. Ülkemizde Erzurum-kars yöresindeki dağlık alanlarda, ABD, Kanada, Çin ve Rusya'da çayır bitki örtüsü geniş yer kaplamaktadır.
ç. Tundra
Tundra, kutup altı yanı kutuplara çok yakın olan iklim bölgesinin bitki örtüsüdür. Bu bölgelerde yılın büyük bir kısmında toprak yüzeyi kar ve buzlarla kaplıdır. Toprak katmanı incedir ve toprağın derinlikleri sürekli donmuş hâldedir. Bu nedenle tundra bölgesinde kök sistemi derinlere doğru gelişen ağaç türleri yetişmez. Bu bölgelerde kısa ve serin geçen yaz döneminde karlar erir; yüzeyde otlar, kara yosunları ve likenlerden oluşan bir bitki örtüsü gelişir. Sibirya, İskandinavya Yarımadası’nın kuzeyi, Kanada’nın kuzeyi, Güney Amerika’nın güney kısımlarında görülür. Tundraların yayılma alanı, karaların GüneyYarım Küre’ye göre fazla yer kapladığı Kuzey Yarım Küre’de daha geniştir.
Geniş kum örtüleri veya kayalıklarla kaplı olan çöllerde yıllık yağış miktarı 200 mm'nin altındadır ve bu şartlarda gelişen bu formasyon; çalılar, kaktüsler ve çok seyrek olarak da kurakçıl otlardan oluşur.
Bu çöl bitkilerinin başlıca özellikleri kuraklığa dayanıklı olmaları, su tutabilmeleri ve buharlaşmayla su kaybını azaltacak yapıda olmalarıdır. Kök sistemleri derinlere doğru gelişmiştir.
Çöl bitkisi denilince akla ilk gelen bitki türü kaktüslerdir. Kalın saplı ve dikenli olan bu bitkilerin sapında su depolanmaktadır.Çöllerde ağaç türü bitkilere ise vaha adıverilen, yer altı suyunun yüzeye yakın olduğu ya da akarsuve göl kenarlarında rastlanır. Bu kurak alanların büyük bir kısmı dönenceler çevresinde yer alır. Büyük Sahra, Kalahari, Arabistan Yarımadası,Tar, Gobi, Taklamakan, Gobbon (Gıbın), Gibson, Victoria (Viktorya), Atacama (Atakama), Arizona, ve Meksika çölleri,çöl bitkilerinin görüldüğü başlıca alanlardır.
BİTKİLERİN YETİŞME KOŞULLARINI ETKİLEYEN FAKTÖRLER
1. İKLİM KOŞULLARI
Bitkilerin yetişmesi için sıcaklık, yağış ve nem koşullarının elverişli olması gerekir.
Sıcaklık; her bitkinin yetişebileceği bir en düşük bir de en yüksek sıcaklık değeri vardır(Dünya genelinde bitkilerin yetişme aralığı –40 °C ile 40 °C arasındadır. Ancak nadir olarak bazı bitkiler çöllerde-40 °C’tan daha yüksek- ve kutuplarda–50 °C’tan daha düşük- bu sınırları zorlarlar). Sıcaklığın bu değerin altında veya üstünde olması durumunda bitki yetişmez.
Optimum sıcaklık; bitkinin yetişmesi için gerekli olan en düşük-en yüksek sıcaklık aralığına optimum sıcaklık denir. Buğdayın optimum sıcaklık değeri nedir?
Buğday, çimlenme döneminde 5 °C’tan fazla, olgunlaşma döneminde 42 °C’un altındaki sıcaklıklarda yetişir. Buna göre 5 ile 42 °C arasındaki sıcaklık buğday için optimum sıcaklıktır.
Bitkilerin sıcaklık isteklerine göre sınıflandırılmaları;
- Yüksek sıcaklık isteyen bitkiler:
- Orta derecede sıcaklık isteyen bitkiler
- Sıcaklık isteği düşük olan bitkiler:
- Sıcaklık isteği çok düşük olan bitkiler:
Işık; bitkiler için önemli etmenlerden biri de ışıktır. Bitkiler güneş ışığını kullanarak fotosentez yapar. Bu nedenle bitkiler, ya doğrudan ya da difüzyon(ışığın-ısının) dağılması) ile dağılan güneş ışınına ihtiyaç duyar. Ancak bu ihtiyaç bitkiden bitkiye değişir. Bazı bitkiler güneş ışınlarını doğrudan görmek ister. Bazı bitkiler ise gölgeyi sever. Örneğin orman altında yetişen bitkiler, ağaçlar yok edildiği zaman doğrudan güneş ışığı altında kalınca yaşayamaz.
Yağış; bitki için yaşamsal öneme sahip olan ögelerden biri sudur. Bitki, ihtiyaç duyduğu suyu havadaki nemden ve topraktaki sudan alır. Söz konusu suyun kaynağını yağışlar oluşturur. Bu nedenle yağışın bol olduğu yerlerde bitki örtüsü gür ve çok katlı, yetersiz olduğu yerlerde bitki örtüsü cılız, uzun süre yağış almayan yerlerde ise bitki örtüsü gelişememiştir.
Bununla beraber bitkilerin yaşaması için yağışın belirli bir değer arasında olması gerekir. Bu değer, bitkiden bitkiye değişir. Yağış ile bitki çeşitliliği arasında doğru bir orantı vardır. Bitkiler, su ihtiyacına göre nemcil, orta derecede su isteyen ve kurakçıl bitkiler olmak üzere sınıflandırılmaktadır.
- Kurakcıl (kseromorf) bitkiler:
- Nemcil (higromorf) bitkiler:
- Ort derecede nem isteyen mezomorf)bitkiler:
Rüzgarlar; bitki örtüsünü olumlu bazen de olumsuz etkileyen etmenlerden biri de rüzgârdır. Nemli, kuru, soğuk veya sıcak hava kütlelerini taşıyan rüzgâr, bitkinin yaşam koşullarını doğrudan etkilemektedir. Bitkinin tohumlarını taşıması, şiddetli estiği zaman dal ve yapraklarını kırması, bazen bitkiyi kökünden sökmesi rüzgârın bitkilere diğer etkisidir.
Rüzgâr, bazen bitkilerin şeklini de etkilemektedir. Ağacın şekline bakarak hakim rüzgar yönü kolayca anlaşılabilir.
2. YER ŞEKİLLERİ
Bitkilerin yetişme şartlarını etkileyen etmenlerden biri de yer şekilleridir.
Dağların yükseltisi ve denize göre konumu, bitki örtüsünü önemli ölçüde etkiler. Dağların denize bakan kıyı kesimlerinde gür bir bitki örtüsü oluşurken diğer yamaçlardaki bitki örtüsü seyrek olabilmektedir. Söz konusu olan bu kesimler, güneşlenme ve sıcaklık bakımından uygun koşullara sahip olduğu için bitkilerin yetişmesine daha elverişlidir.
Bununla beraber yükseltinin bitki yaşamı üzerinde sınırlayıcı bir etkisi de söz konusudur. Dağ yamacı boyunca yükseldikçe sıcaklık ve yağış düşmektedir(her 200 metrede 1 derece). Sıcaklık ve yağışın azalması bitkilerin yetişme şartlarını sınırlamaktadır. Orman üst sınırının bölgeden bölgeye değişmesinin de nedeni bu durumdur.
Kıyıdan zirveye doğru çıkan biri önce sıcaklık isteyen geniş yapraklı ağaçları sonra karışık ağaçları daha sonra düşük ısı isteyen iğne yapraklı ağaçları ve en sonunda alpin çayırlarını görecektir.
3. TOPRAK ÖRTÜSÜ
Bitkilerin yaşam kaynağı olan toprakların, oluşumlarında ana kayalar ve farklı iklim şartları etkilidir. Bu nedenle topraklar; kalınlık, geçirgenlik, renk ve mineral bakımından birbirinden farklıdır. Bu farklılık bitki yaşamı üzeride etkili bir durumdur.
Bitkiler, kökleriyle toprağa tutunur, topraktan aldıkları su ve mineraller sayesinde yaşar. Bu nedenle toprak örtüsünün yeterli bir kalınlıkta olması, mineral ve humus bakımından zengin olması, içinde su ile havanın dolaşımını kolaylaştıran gözenekli yapıda olması, toprakların bitki yetişmesine elverişli özellikleridir. Bununla beraber, killi toprak, suyu sızdırmaz ve gözenekli değildir. Bu nedenle arasında su ve hava dolaşımı sınırlıdır. Bu durum bitki yetişmesi için uygun bir durum değildir. Buna karşın kumlu toprak gözeneklidir, arasında su ve hava dolaşımı kolaydır.
4. DİĞER CANLILAR
İnsanlar; bitki örtüsünü etkileyen canlıların başında insanlar gelmektedir. Genelde yıkıcı, yok edici davranışlarına karşılık ağaç ekmek gibi olumlu tutumları da söz konusudur. Yerleşim birimi kurmak, tarım alanı açmak, yakacak elde etmek, orman ve anız yakmak, yol ve baraj yapmak, maden işletmek, savaşlar, çevre kirliliği ile aşırı otlatma bitki örtüsüne zarar veren insan etkinlikleridir. Bunların yanı sıra insanlar, bazı bitkileri başka alanlara taşıyarak bitkilerin yaşam alanlarını oluşturmaktadırlar.
Arılar, tarımsal bitkilerin tozlaşmasını sağladığından bizim için son derece önemlidir.
Bazı böcekler ise bitkilerde tozlaşmaya neden olarak çiçek açmalarını, meyve vermelerinive çoğalmalarını sağlamaktadır. Bunların yanı sıra bazı kuşlar ve böcekler ise taşıdıkları tohumlarla bitkilerin yaşam alanlarını genişletmektedir. Bitkilerin de birbirine etkisi vardır. Bazı bitkiler, parazit olarak başka bitkilerin üzerinde yaşar. Bazıları da sarmaşıklar gibi bir bitkiye dayanarak yaşamını sürdürür. Yan yanayaşayan bitkiler, birbirlerinin su ve mineraline ortak olur. Bu nedenle yeterince gelişemezler
YERYÜZÜNDEKİ BİTKİ KUŞAKLARI
- Tropikal Yağmur Ormanları:
- Savanlar:
- Muson Ormanları:
- Suptropikal Çöl Bitkileri:
- Akdeniz İklimi Bitkileri:
- Yağrağını Döken Orta Kuşak Nemli Ormanları:
- Step ve Preri Kuşağı:
- Orta Kuşak Çöl Bitkileri:
- Tayga Ormanları:
- Tundra Bitkileri:
BİTKİLERDEN YARARLANMA
EK KAYNAKLAR
Konu sınavı2 http://www.suleymansen.com/FileUpload/op42022/File/cografya_10_bitkiler_konu_sinavi1.pdf
Konu sınavı http://www.suleymansen.com/FileUpload/op42022/File/10_cografya_bitkiler_sinavi.pdf
/>
Ana sayfa