İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ TASLAK RAPORU DURBAN’DA DÜZENLENEN TARAFLAR KONFERANSINDA SUNULDU
Ankara, 13 Aralık 2011 Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin (BMİDÇS) 17. Taraflar Konferansı (COP17) ve Kyoto Protokolü’nün (KP) 7. Taraflar Buluşması (COP/MOP7) Güney Afrika’nın Durban kentinde düzenlendi
Ankara, 13 Aralık 2011 - 28 Kasım- 9 Aralık 2011 arasında düzenlenmesi planlanan konferans, uzayan müzakereler sonucu 11 Aralık’ta sonlanarak BMİDÇS Taraflar Konferansları tarihinin en uzun toplantılarından biri oldu.
Ülkemizin taraf olduğu Sözleşme kapsamında, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın (UNDP) yürütücülüğünde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın ana faydalanıcı olduğu bir proje kapsamında hazırlanmakta olan Türkiye’nin İklim Değişikliği İkinci Ulusal Bildirimi Taslak Raporu 7 Aralık’ta bir yan etkinlik ile Durban’da sunuldu.
TUSİAD tarafından düzenlenen ve açılış konuşmasını Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’ın yaptığı yan etkinlikte “Özel Sektörün Perspektifi ve Sera Gazı Azaltımına Katkıları”, “İklim Değişikliği ve Ticaret Politikaları” ve “Türkiye’de İklim Değişikliği Azaltım Finansmanı” konuları da tartışıldı.
Taslak İkinci Ulusal Bildirim Raporunun sunumunu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Uzmanları Evren Türkmenoğlu ve Kadir Demirbolat yaptı.
Sunumda, UNDP katkıları ile hazırlanan Türkiye’nin İklim Değişikliği Ulusal Eylem Planı ile Birleşmiş Milletler Ortak Programı kapsamında yürütülen Türkiye'nin İklim Değişikliğine Uyum Kapasitesinin Geliştirilmesi Ortak Programı hakkında da bilgi verildi.
Yerli ve yabancı katılımcıların hazır bulunduğu zirveden AB’nin arabuluculuğu ile çıkan sonuç ise, tüm tarafları içine alacak yeni bir iklim değişikliği anlaşmasının oluşturulması için 2015 yılına kadar bir yol haritasında uzlaşılması oldu.
2015 yılında tüm tarafların imzalayacağı anlaşmanın yükümlülükleri ise 2020 yılında yürürlüğe girecek.
Gelecek yıl Katar’da düzenlenecek olan 18. Taraflar Konferansı’nda yapılacak müzakereler de bu yeni anlaşmanın içeriğine odaklanacak.
(Durban, 11 Aralık 2011)
– Güney Afrika'nın Durban kentinde toplanan ülkeler, ortalama küresel sıcaklık artışını 2 santigrat derecenin altında tutmak için sera gazı emisyonlarını azaltmakla ilgili ortak arzuyu artırma ihtiyacını kabul etmenin yanı sıra uluslararası toplumun iklim değişikliğine tepkisinin geleceği ile ilgili çığır açıcı bir adım attılar.
Güney Afrika Uluslararası İlişkiler ve İşbirliği Bakanı ve Durban BM İklim Değişikliği Konferansı başkanı Maite Nkoana-Mashabane, “Bugün herkesin iyiliği için ve küresel vatandaşlık yönünde önemli adımlar attık. Bugün Durban'daki başarımızın yarını kurtarmakta merkezi bir rolü olacağına inanıyorum,” şeklinde konuştu.(COP17/CMP7)
Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) İdari Sekreteri Christiana Figueres şunları söyledi: “Bu anlaşmayı gerçekleştiren ülkeleri selamlıyorum. Kendi özel amaçlarını bir kenara koyarak ortak bir amaçta, iklim değişikliği için uzun vadeli bir çözümde birleştiler. Uzun ve yoğun bir konferansı tüm temel konuları kapsayan tarihi bir anlaşmaya dönüştürdüğü için Güney Afrika Başkanına yürekten teşekkür ederim”
Durban'da hükümetler iklim değişikliği hakkında, 2015'ten geç olmamak üzere mümkün olan en erken sürede evrensel bir yasal anlaşmayı benimsemeye karar verdiler. Durban Platformu İleri Eylemleri Geçici Çalışma Grubu adlı yeni bir grup bu konuda derhal çalışmalara başlayacak.
38 sanayileşmiş ülkeyi içeren devletler 1 Ocak 2013 itibarıyla Kyoto Protokolünün ikinci taahhüt dönemi üzerinde anlaşmaya vardı. Her şeyi hızla açıklığa kavuşturmak için bu ikinci döneme taraf ülkeler geniş ekonomi hedeflerini nicel emisyon sınırlarına ya da azaltma hedeflerine çevirerek 1 Mayıs 2012 itibariyle gözden geçirilmesi için sunacaklardır.
Bayan Figueres “Bu çok önemli çünkü Kyoto Protokolünün muhasebe kuralları, mekanizmaları ve piyasaları küresel iklim faaliyetlerini geliştirmek üzere etkili araçlar ve geleceğin anlaşmalarına bilgi sağlayacak modeller olarak kalacak,” dedi.
Ayrıca, farklı ülkelerin ortak fakat farklılaştırılmış sorumluluklarını da göz önünde bulundurarak, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler için emisyon azaltımlarının bildirimine yönelik belirgin şekilde geliştirilmiş bir çerçeve üzerinde de anlaşmaya varıldı.
Küresel bağlamda sera gazının azaltılması için yol haritası çıkarmanın yanı sıra Güney Afrika'da toplanan ülkeler geçen yıl Meksika, Cancun'da kabul edilen, gelişmekte olan ülkelere destek paketinin tümüyle uygulamaya konmasına da karar verdiler.
Bu konuda Bayan Figueres, “Bu, başta en fakir ve iklim değişikliğinden en çok etkilenenler olmak üzere, gelişmekte olan dünya için acil desteğin de zamanında başlayacağı anlamına geliyor,” dedi.
Paket, 2012 yılında tümüyle faaliyete geçmiş olacak bir Yeşil İklim Fonu, küresel çapta adaptasyon faaliyetlerinin koordinasyonunu geliştirmek amaçlı bir Adaptasyon Komitesi ve bir Teknoloji Mekanizmasından oluşuyor (ayrıntıları aşağıda bulabilirsiniz).
Belirli alanlarda ilerleme taahhüt etmekle birlikte hükümetler, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin emisyonları azaltma taahhütlerinin toplamının ortalama küresel sıcaklık artışını 2 santigrat derecenin altında tutmak için yeterli olmadığını da kabul etti.
Bu yüzden BM İklim Değişikliği sürecinin eyleme geçme arzusunu artırması gerektiğine ve IPCC Beşinci Değerlendirme Raporu ve 2013-2015 küresel Gözden Geçirme Raporunun iklim bilimi ışığında yürütülmesine karar verildi.
UNFCCC İdari Sekreteri “Bu tarihlere uyulması gerektiği açık olmakla birlikte küresel bazda artan iklim eylemleri dalgasının gerisinde kalan ülkeler, vatandaşlar ve şirketler Durban'ın düşük emisyonlu, iklime dayanıklı geleceğe giden yolu aydınlattığını bilerek güvenle ileri atılabilirler,” açıklamasında bulundu.
Bir sonraki önemli UNFCCC İklim Değişikliği Konferansı COP 18/ CMP 8, 26 Kasım - 7 Aralık 2012 tarihleri arasında Katar'da, Kore Cumhuriyetinin yakın işbirliği ile düzenlenecek.
Durban'daki COP 17'de alınan bazı önemli kararların ayrıntıları
Yeşil İklim Fonu
· Ülkeler şimdiden başlangıç maliyetlerine katkı sunacaklarını taahhüt etmeye başladılar ki bu 2012 yılında başlanabileceğini ve aynı zamanda gelişmekte olan ülkelerin fona erişmeye hazır hale gelmelerine yardım edilebileceği, temiz enerji geleceği kurma ve mevcut iklim değişikliklerine adapte olabilme çabalarına katkıda bulunulabileceği anlamına gelmektedir.
Teknoloji
Gelişmekte olan ülke destek faaliyetleri
Diğer önemli kararlar
UNFCCC Hakkında
Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) 195 tarafı ile neredeyse evrensel kapsama sahip olup 1997 Kyoto protokolünün atası sayılan sözleşmedir. Kyoto Protokolü UNFCCC'ye taraf 193 ülke tarafından onaylanmıştır. Protokol ile yüksek düzeyde sanayileşmiş ve piyasa ekonomisine geçiş süreci yaşayan 37 Ülke, yasal bağlayıcılığa sahip emisyon sınırlamaları ve azaltma taahhütleri altındadırlar. Her iki sözleşmenin nihai hedefi atmosfere salınan sera gazı konsantrasyonlarını insanların iklim sistemine zararlı müdahalelerini engelleyecek bir düzeyde tutmaktır. Alıntı