TÜRKİYE'DE TOPRAK ÇEŞİTLERİ
Toprak; iklim, yer şekilleri, ana kaya, organizmalar ve zaman etkisiyle oluşur. Bu unsurlardaki farklılıklar toprakların çeşitliliği üzerinde belirleyicidir. Türkiye’de; yer şekileri, anakaya, iklim ve bitki örtüsündeki çeşitlilik nedeniyle toprak tipleri de büyük bir çeşitlilik göstermiştir.
TOPRAK ÇEŞİTLERİ TÜRKİYE'DE GÖRÜLDÜĞÜ YERLER
Dünya genelinde yaygın olan bazı toprak türleri ülkemizde görülmemektedir. Bunlar hangi toprak tipleridir? Neden görülmezler?
Türkiye’de görülen toprak çeşitleri
- Zonal(yerli) Topraklar:
Çeşitli nedenlere bağlı olarak ayrışan, çözünen, ufalanan kayaç parçalarının çözülmesiyle oluşan topraklardır. Zonal(yerli) topraklar iklim ve ana kaya özelliklerini yansıtırlar.
Ülkemizde (orta iklim kuşağında yer aldığı için)iklim çeşitliliğine bağlı olarak zonal toprakların tüm çeşitleri oluşmamıştır. Zonal topraklar, Türkiye’de en geniş alan kaplayan toprak grubudur. Tüm horizonları oluşmuş (A, B, C ve D horizonları) topraklardır.
- Kırmızı Akdeniz(Terra-Rossa) toprakları:
Kırmızı Akdeniz Toprakları (Terra-Rossa): Terra-rossa, Akdeniz ikliminin hüküm sürdüğü Güney Marmara ile Ege ve Akdeniz kıyılarında yaygın olarak görülmektedir. Çoğunlukla kireç taşlı (kalkerli) arazi üzerinde yaygındır. Bu topraklar, kil ve demiroksit bakımından zengindir. Daha çok dolin, uvala ile polye tabanlarında görülen bu topraklar üzerinde tarım yapılmaktadır. Oksitlenmeden dolayı rengi kırmızıdır.
- Kahverengi orman toprakları:
Kahverengi Orman Toprakları: Orman örtüsü altında oluşan bu topraklar, organik madde (humus) bakımından zengin olduklarından renkleri koyudur ve verimli topraklardandır.
Ülkemizde kahverengi orman topraklarına Karadeniz’in kıyı kesiminde ve Yıldız Dağları’nda rastlanmaktadır.
- Kahverengi ve kestane renkli bozkır toprakları:
Bozkır alanlarında, yıllık yağış miktarının 400 mm’nin altında olduğu yerlerde oluşur ve bu topraklar, organik madde bakımından fazla zengin değildir.
Ülkemizin iç kesimlerinde yaygın olan bu topraklarda genellikle tahıl tarımı yapılmaktadır.
*Kahverengi Bozkır Toprağı; bu topraklara İç Anadolu’da, Güneydoğu Anadolu’da ve Doğu Anadolu’nun yüksekliği az olan yerlerinde rastlanır. Bu alanlarda yıllık yağış miktarı 250 ile 400 mm arasında değişir. Bitki örtüsü cılız olmasına bağlı olarak humus oranı azdır. Daha çok tahıl tarımına ve küçükbaş hayvancılığa elverişlidir.
*Kestane Rengi Bozkır Toprağı; Bu topraklara İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu’nun fazla yağış alan yerleri ile Doğu Anadolu’nun büyük bir kısmında rastlanır. Bu alanlarda yıllık yağış miktarı 400 ile 600 mm arasında değişir. Bitki örtüsü bozkırdır. Humus bakımından biraz zengindir. Tahıl tarımına ve küçükbaş hayvancılığa elverişlidir.
- Podzol topraklar:
Soğuk nemli iklimde, iğne yapraklı ormanlar altında oluşan soluk renkli topraklardır. Türkiye’de Batı Karadeniz’de görülen bu topraklar verimsizdir.
- Çernozyom topraklar:
Yıllık yağış miktarı 600 mm’ bulan Karasal iklimde, çayır bitki örtüsü altında oluşan bu topraklara Erzurum-Kars çevresinde ve Doğu Karadeniz Dağları’nda rastlanır.
Bitki örtüsü yaz yağışlarıyla yeşeren çayırlar büyükbaş hayvancılık uygun ortam oluşturur. Ayrıca humus bakımından çok zengin olduğundan koyu renkli ve son derece verimli topraklardır.
-İntrazonal Topraklar:
- Halomorfik(tuzlu) topraklar:
Kapalı havza veya eski göl tabanlarında oluşan topraklardır. Tuzlu topraklar ülkemizde Tuz Gölü çevresinde dağılış gösterir. Bu topraklar, tuz oranı fazla olduğundan tarıma elverişli değildir. Ayrıca bu topraklara Konya Havzası’nda, Erzurum Ovası’nın bazı kesimlerinde, Küçük Menderes ve Büyük Menderes deltalarının denize yakın olan kesimlerinde rastlanır. Bu alanlarda yazın buharlaşmaya bağlı olarak suda çözünmüş hâldeki tuzlar, yüzeyde birikir. Bu tür topraklar tarıma elverişli değildir.
- Hidromorfik topraklar:
Yer altı su seviyesi yüksek olan ve drenajı (su akışı ) iyi olmayan alanlarda oluşur. Erzurum Ovası bu duruma örnektir. Yazın yer yer bataklığa dönüşen ovada hidromorfik topraklar görülür. Ayrıca bu topraklara göl kenarlarında rastlanır. Toprak sürekli su altında olduğundan oksijen oranı düşüktür. Bu tür topraklar tarıma elverişli değildir.
- Kalsimorfik topraklar:
- Vertisoller: Killi, kireçli, yaz kuraklığında çatlayan, yağışlı dönemde şişen topraklardır. Yağışlı dönemde alttaki taşların yüzeye çıktığı bu topraklara Anadolu’da taş doğuran toprak denir. Türkiye’de Trakya’da görülen bu topraklar üzerinde buğday ve ayçiçeği tarımı yapılır.
Vertisoller killi, kireçli, marnlı depolara bağlı olarak meydana gelmektedir. Ergene Havzası, Bursa ile Karacabey arası, Muş Ovası ve Konya Havzası’nın bazı kesimleri bu toprakların görüldüğü başlıca alanlardır. Yaz kuraklığı döneminde bu topraklarda 5- 10 cm genişliğinde, 100 cm’yi bulan derinlikte çatlaklar oluşur. Bu çatlaklara dolan topraklar, yağışlı dönemde bünyesine fazla miktarda su alarak şişer ve yüzeye doğru yükselir. Dönen topraklar da denen vertisollere Trakya’da‘’Kara kepir’’ denir.
- Rendzinalar: yumuşak kireç taşları üzerinde oluşan kireçli, killi topraklar olup Akdeniz Bölgesi’nin batısı başta olmak üzere Trakya, Ege ve Güney Marmara’da eğimli arazilerde görülen bu topraklar, tahıl üretimi için uygundur.
- Azonal Topraklar:
- Alüvyal topraklar:
Akarsuların taşıyarak biriktirdiği malzemelerden oluşan alüvyal topraklar çoğunlukla vadi tabanlarındaki düzlüklerde, birikinti ovalarında, delta ovalarında ve eski göl tabanlarında karşımıza çıkarlar. Taşınarak oluştukları için horizonları gelişmemiştir. Toprak yüzeyi sürekli yenilenmektedir. Bu topraklar, mineral ve organik madde bakımından zengindir ve verimleri oldukça yüksektir. Bu nedenle alüvyal toprakların bulunduğu yerler ülkemizin en önemli tarım alanlarıdır.
- Kolüvyal topraklar:
Dağların yamaçlarından daha çok fiziksel ayrışma(parçalanma) ile aşınan taşların, dağların eteklerinde birikmesi ile oluşur. Çakıllı, kumlu bu topraklar(hava oranı yüksek) üzerinde genellikle bağcılık ve bahçe tarımı yapılmaktadır.
- Litosoller:
Dağ yamaçlarında kayaçların parçalanmasıyla meydana gelen iri taşlardan oluşmuş topraklardır.
- Regosoller:
Volkanik arazilerdeki kumlu topraklar ile akarsuların biriktirdiği kumlu depolar üzerinde oluşmuş topraklardır. Bu topraklar Orta ve Doğu Anadolu’da volkanik arazilerde görülür.
EROZYON ve ETKİLERİ
Toprak önemli doğal bir kaynaktır. 10-15 cm’lik bir toprak tabakasının oluşumu için binlerce yıla ihtiyaç vardır. Toprak yüzeyinin akarsular, sel suları ve rüzgâr gibi dış kuvvetler tarafından aşındırılarak başka alanlara, denizlere, taşınmasına erozyon denir. Erozyonla toprağın en verimli kısmı kaybolduğu için tarımsal üretim azalır.
ÇÖLLEŞME VE TÜRKİYE
Türkiye çölleşme risk haritasına göre ülkemizin yaklaşık yüzde 47’si orta ve üzeri yüksek çölleşme riski grubunda yer alıyor.
ÇÖLLEŞMENİN BAŞLAYACAĞI YERLER
Çölleşmenin görüldüğü Konya-Karapınar, Iğdır-Aralık ve Urfa-Ceylanpınar çok yüksek risk taşıyan bölgeler olarak görülürken Tuz Gölü havzası, Ereğli-Karaman bölgesi, Urfa-Ceylanpınar-Mardin-Batman hattı, Eskişehir çevresi ise orta ve yüksek risk grubunu oluşturuyor.
TÜRKİYE VE EROZYON
Türkiye, erozyonun şiddetli olduğu bir ülkedir. Ülkemizde daha çok su erozyonu etkilidir. Örneğin dünyada km2 başına taşınan toprak miktarı yılda 368 ton iken bu değer Türkiye’de 600 ile 800 tondur.
Ülkemizde erozyonun çok olmasının başlıca nedenleri;
- yer şekilleri( engebenin fazla olması, Tarlaların eğim yönünde sürülmesi, çok eğimli yamaçların tarıma açılması, Türkiye’nin %40 tan fazlası % 45 eğime sahiptir)
- bitki örtüsü (bitki örtüsünün cılız olması, aşırı otlatılma ve bitki örtüsünün tahrip edilmesi hatta bir çok yerde hiç olmaması, orman azlığı)
- iklim koşulları (yağış rejiminin düzensiz olması)
- nadas uygulaması,
Alanlara göre erozyon; tarım arazilerinin yüzde 59’unda, orman alanlarının yüzde 54’ünde, meraların ise yüzde 64’ünde erozyon söz konusu.
Önce nem azalır, sonra bitki yetişmez olur ve sonra toprak kuruyup parçalanmaya başlar ve çölleşme olur. Çölleşme yüzlerce yılda oluşan toprak katmanının önce incelmesine, sonra yok olmasına neden olur.
Nazka Medeniyetini araştırınız
EROZYONLA MÜCADELE http://www.tema.org.tr/web_14966-2_1/index.aspx
TÜRKİYE’DE TOPRAKLARDAN YARARLANMA
Toprak, çeşitli kullanım alanları olan bir önemli doğal kaynaktır.
- Toprak hayvancılık için yem elde etmede,
- sanayide ham madde olarak; seramik, fayans, kiremit, tuğla, çimento yapımında
- tarımsal ürün yetiştirmede kullanılır.
Türkiye dağlık bir ülkedir ve %45’i ekili-dili alan ve çayır-mera olarak kullanılmaktadır. Yer şekillerinin sade olduğu yerlerde ekili-dikili alan oranı daha yüksektir.
Türkiye topraklarının %17’si tarıma elverişsiz olan arazidir. Tarımda kullanılmayan bu araziler arasında; yüksek ve sarp kayalıklar, eğimin fazla olduğu yamaçlar, makilikler, çalılık alanlar, bataklıklar, kumsallar yer alır.
Türkiye topraklarının %28,6’sı ormanlarla kaplıdır. Orman alanları daha çok yağışın bol olduğu kıyılarda ve yüksek alanlarda toplanmıştır.
a-Toprağın Tarımda Kullanımı
Türkiye arazisinin 1/4 ünde tarım yapılmakta olup, tarlaların büyük bir kısmında tahıl ve diğer bitkisel ürünler yetiştirilmektedir.
Uygun toprak yüksek ürün; bazı bitki türleri, bazı toprak türlerinde daha iyi yetişir ve bu topraklardan daha kaliteli ürün elde edilir. Örneğin çay ve fındık fazla yıkanmış kireçsiz topraklarda(kahverengi orman topraklarında); Antep fıstığı kurak bölgelerin kireçli topraklarında; yumrulu bitkiler (patates, soğan, kereviz, şeker pancarı) kumlu topraklarda ; üzüm kumlu, çakıllı topraklarla kumul sırtları üzerinde, zeytin ve turunçgiller daha çok terra rossa topraklı alanlarda daha iyi yetişmekte ve bu topraklardan dafa fazla verim alınmaktadır.
b) Toprağın Hayvancılık Faaliyetlerinde Kullanımı
Doğal bitki örtüsü hayvacılık faaliyetleri üzerinde belirleyici olmaktadır. Türkiye yüz ölçümünün 1/5 i çayır ve mera alanları olarak hayvancılık faaliyetlerinde hayvanların besin ihtiyacının karşılanmasında kullanılır. Maki ve çalılıkların yaygın olduğu yerlerde kıl keçisi; bozkır alanlarında koyun; çayırların yaygın olduğu yerlerde sığır; çiçekli bitkiler, çam ormanları, meyve bahçelerinin yaygın olduğu yerlerde ise arı yetiştiriciliği yapılmaktadır
c) Toprağın Sanayide Kullanımı
Toprağın sanayide ham madde olarak kullanılması yaklaşık 10 bin önce başlayan Neolitik Dönem’e dayanmaktadır. Bu dönemde topraktan çanak çömlek yapımı başladı.
Bugün fiziksel ve kimyasal özellikleri nedeniyle bazı topraklar sanayide ham madde olarak kullanılmaktadır. Seramik, porselen, çömlek, tuğla ve kiremit üretiminde kullanılan ana ham madde kildir.
Türkiye’de tuğla ve kiremit üreten tesislerin yoğunlaştığı başlıca alanlar; Manisa, İzmir, Uşak, Kütahya, Eskişehir, Çorum, Tokat, Kastamonu, Afyonkarahisar ve Bartın’dır.
Seramik sanayisinin geliştiği başlıca alanlar ise Kütahya, İzmir, Bozüyük, Söğüt (Bilecik), Çan (Çanakkale), İstanbul ve Kocaeli’dir.
Ülkemizin birçok yöresinde küçük atölyelerde seramik ve çömlek üretimi devam etmektedir
Ülkemiz de toprağın ham madde olarak kullanıldığı alanlardan biri de çimento sanayisidir. Türkiye’deki çimento fabrikalarının büyük bir kısmı İç Anadolu, Marmara ve Ege’de yoğunlaşmıştır. Hazır beton üretiminde de toprak ham madde olarak kullanılmaktadır.
ç)Toprağın Ormancılıkta kullanımı
Türkiye topraklarının 1/4 ini orman alanları oluşturmaktadır. Oksijen üretmeleri ve doğal güzellikler sunmaları yanında sıcaklık farklılıklarının düzenlenmesi, havayı nemlendirmesi, su baskınlarının önlenmesi ve yer altı suyu sağlamaları ormanlarımızın en önemli yararlarındandır. Bu alanlardaki topraklar daha çok kahverengi orman toprakları ve kırmızı topraklardır.
Ormanlardan elde edilen başlıca ana ürünler; tomruk, maden direği, sanayi ve kağıtlık odun, lif ve yongadır. Orman yan ürünlerinin başlıcaları reçine,sığla yağı, meşe palamudu ve çam kozalağıdır.
d) Toprağın yerleşmemede kullanılması
Toprakların büyük bir kısmı da yerleşmeler için kullanılmaktadır.
EK KAYNAKLAR
Sunu Türkiye'nin Toprak Özellikleri
TÜRKİYE TOPRAKLARI HARİTASI
http://cografyaharita.com/haritalarim/2fturkiye_toprak_haritasi2..png
TÜRKİYE TOPRAKLARI (TEK OLARAK)
http://cografyaharita.com/turkiye_toprak_haritalari1.html
Konu sınavı1 http://www.suleymansen.com/FileUpload/op42022/File/10.cografya_yazili_ornegi-topraklar.pdf
Anasayfa