TÜRKİYE'DE SANAYİ |
Türkiye'de Sanayi ve Sanayileşme
Sanayi, ham maddelerin ve yarı işlenmiş ürünlerin fabrikalarda işlenerek kullanılabilir (imal edilmiş) hâle getirilmesi faaliyetidir.
Kısa tarihi
Türkiye Cumhuriyeti kurulduğu yıllarda ekonomik koşullar |
Kapıtülasyonların getirdiği yük | Dış borçların ağır yükü | İş gücü zayıflığı | Tarım üretim araçlarının eksikliği | Üretici kadroların eksikliği | Ulaşım ağlarının yetersizliği |
Yukarıda belirtilen koşulların getirdiği yükün yıkımdan kurtulmak ve kurulacak yeni devletin ekonomik hedeflerini belirmek amacıyla atılan en önemli adım İzmir İktisat Kongresi toplanması olmuştur( I. İktisat Kongresi 17 Şubat-4 Mart 1923) Bu toplantıdaTürkiye'nin ekonomik sorunları tartışılmış, Kurtuluş Savaşı ile kazanılan zaferden sonra prensip olarak siyasi ve ekonomik bağımsızlık öngörülmüştü. "Siyasî askerî zaferler ne kadar büyük olursa olsunlar iktisadî zaferlerle desteklenmezse payidar olamaz az zamanda söner." 1922, diye durumun önemini belirtmişti büyük önder M.Kemal ATATÜRK.
Cumhuriyetle bitlikte Türkiye’de sanayi faaliyetleri başlamış, günümüze kadar hızla artmış ve çeşitlenmiştir. Atatürk'ün şu sözü sanayinin ülkemiz için önemini ortaya koymaktadır: “Her yeni endüstri eseri, muhitine refah ve medeniyet ve bütün memlekete mutluluk ve kuvvet vermektedir.” Sanayi sektörünün gayrisafi millî hasılada ki payı sürekli artmıştır.. Sanayide kullanılan sermaye, önceden devlet tarafından karşılanırken bugün daha çok özel sektör tarafından karşılanmaktadır.
Türkiye'de sanayi faaliyetlerini etkileyen faktörler
Ham madde | Enerji Kaynakları | Sermaye | İş Gücü | Ulaşım | Pazar |
Hammaddeye sahip olmak, yakın olmak olumlu katkı sağlar. | Yakınlık çok önemli, taş kömürü, petrol, doğalgaz ithal edilmekte. | Yerli semaye, yabancı sermaye, ortak sermaye, devlet sermayesi, genelde sermaye yetersizliği var. | Fazla, sanayileşme sürecindeki en önemli avantajımız. | Çoklu ulaşım avantaj, teknolojik taşıma araçları | Pazara yakınlık, tanıtım olanakları, iletişim önemli |
Ham madde, enerji kaynakları, sermaye, iş gücü, ulaşım ve pazardır.
Ham madde bir yerde sanayinin gelişmesinde en önemli etkendir. Ham maddenin hasattan hemen sonra bozulma durumu, uzaklara taşınabilme durumu sanayinin kurulmasında önemli rol oynar.
Kağıt sanayi, şeker sanayi, yağ sanayi, pamuklu dokuma sanayi, çay fabrikaları, sigara fabriklararı, unlu ürünler, konserve içecek sanayi kuruluşlarında ham maddeye yakınlık etkili olmuştur. Ayrıca bazı madenlerin işletilmesinde bu durum geçerlidir. Batman' da rafineri, Seydişehir'de alüminyum, Elazığ'da krom vb
Enerji kaynaklarımız taş kömürü, linyit, petrol, doğal gaz, hidroelektrik ve rüzgardır. Bazı sanayi kolları üretimin ihtiyaç duyduğu enerjiye göre kurulmuştur. Demir çeliğin taş kömürü madenleri yanınıda, bir çok sanayi faaliyetlerinin termik santralleri yanında kurulmasının nedeni enerjidir.
Sermaye sanayinin en temel koşuludur.
İş gücü 15-65 yaş arası nitelikli-niteliksiz insanların varlığı,
Ulaşım ulaşımın kolay olması, çeşitli olması(hava. kara. deniz ve demir yolu ulaşımının varlığı)
Pazar, tüketim yerine yakın olma durumu, hem maaliyet hem de imal maddenin bozulma yani risk durumu sanayinin kurulmasında önemlidir.
Türkiye'de sanayi kolları
Gıda Sanayi,( et-süt sanayi, unlu mamül sanayi, şeker sanayi, konserve sanayi, yağ sanayi)
Dokuma ve Deri Sanayi,(dokuma, konfeksiyon, suni ipek dokuma)
Orman Ürünleri ve Mobilya Sanayi,(mobilya, kağıt, kereste, sunta sanayi)
Kimya Sanayi,(ilaç, petrokimya, gübre,lastik, sabun, deterjan sanayi)
Taş ve Toprağa Dayalı Sanayi,(çimento, tuğla,kiremit, cam, kireç, alçı,seramik sanayi)
Maden İşleme Sanayi,(demir, bakır, krom, boksit, kurşun, çinko, bor işleme sanayileri)
Makine Sanayi (ulaşım araçları yapımı, elektrikli makina yapımı, tarım aletleri yapımı, savunma sanayi)
Gıda sanayisi; tarımsal ham maddeyi işleyen, hazırlayan, muhafaza eden ve ambalajlayan sanayi dalına gıda sanayisi denir. Türkiye’de tarım ürünlerindeki çeşitlilik gıda sanayisinde de çeşitliliğe neden olmuştur. Türkiye’de gıda sanayisi, genellikle ham maddeye yakın alanlarda ya da pazar koşullarının olduğu büyük şehirlerde daha çok yapılmaktadır.
Unlu mamuller sanayisi ham madde olarak tahılları işlemektedir. Bu sanayi tesislerinde un, ekmek, bisküvi ve makarna gibi mamul maddeler üretilir. Ülke genelinde görülen un ve unlu gıda sanayi tesisleri özellikle tahıl ambarı olarak nitrlrdiğimiz Orta Anadolu’da yoğunlaşmaktadır.
Türkiye'de şeker sanayisine dönük faaliyet, 1926 yılında Alpullu (Kırklareli) Şeker Fabrikası'nın kurulmasıyla başlamıştır. Şeker pancarı tarımının yoğunlaştığı iç bölgelerde büyük baş hayvanclılığın da yaygın olduğunu görmekteyiz. Şeker üretimi bugün özel ve kamuya ait otuz civarında şeker fabrikalarında yapulmaktadır.
Et ve et ürünleri sanayisi, 1952 yılında Et ve Balık Kurumunun kurulması ile başlamıştır. Bugün bu sektörde yürütülen faaliyetler et kombinalarında, ülke geneline yaygın olarak yapılmaktadır.
Türkiye'nin 2018 yılı süt üretimi, Konya, İzmir, Erzurum, Balıkesir ve Kars ön plana çıkan iller olarak dikkat çekmektedir.
Tavuk eti işleyen tesisler büyükşehirlerin çevresinde toplanırken su ürünleri işleyen tesislerin başlıcaları Çanakkale, Trabzon ve İzmir illerinde yer almaktadır.
Ayçiçeği, zeytin, mısır ve soya; yağ elde edilen başlıca tarım ürünleridir. Bitkisel yağ fabrikalarının dağılışına bakıldığında ham maddeye yakınlığın ön planda olduğu görülmektedir. Ayçiçeği yağı fabrikaları Edirne ve Tekirdağ'da ; zeytinyağı fabrikaları Edre mit, Ayvalık ve Gemlik'te, mısır ve soya yağı fabrika ları Adana’da yaygındır. Ayrıca Adana, İzmir ve İstanbul’da margarin yağı üreten tesisler bulun maktadır.
Sebze ve meyve üretimi yaygın olarak Akdeniz ve Ege kıyıları ile büyük şehirlerin çevresinde gelişmiştir. Bu ham maddeyi işleyen konserve ve meyve suyu sanayisi de ham maddeye paralel olarak gelişmiştir.
Türkiye’de çay sanayisi, çay tarımının yapıldığı Doğu Karadeniz kıyı kuşağında özellikle Rize çevresinde gelişmiştir.
Dokuma ve deri sanayi
Türkiye’nin pamuk tarımı ve hayvancılık faaliyetlerinin yaygın olması, dokuma ve deri işletmeciliğinde gelişmesine olanak sağlamıştır. Bu iki sanayinin kurulup gelişmesinde ham maddeye yakınlık veya ham maddeye kolay ulaşılabilirlik önemli rol oynamıştır. Pamuklu dokuma ve pamuk ipliği tesisleri; Adana, İzmir, Denizli, Aydın, Antalya, Manisa, Gaziantep gibi illerde ham maddeye bağlı olarak kurulmuştur. İstanbul, Bursa ve Kayseri gibi illerde ise bu sanayi kolunun gelişmesi ham maddeye kolay ulaşılabilir olmasından kaynaklanmaktadır.
Yünlü dokuma sanayisi, orta çaptaki işletmelerde iç pazara yönelik yapılmaktadır. Başlıca alt alanları, yün ipliği, yünlü kumaş dokuma, yünlü örme işleri (trikotaj), halıcılık ve kilimcilik yünlü dokumadır. İstanbul, Kocaeli (Hereke), Bursa, İzmir, Manisa, Uşak, Isparta, Kayseri ve Gaziantep yünlü dokuma sanayisinin geliştiği başlıca merkezlerdir. Türkiye'nin geleneksel el sanatlarından olan halıcılık ve kilimcilik; Isparta, Kayseri (Bünyan), Manisa (Demirci, Gördes, Kula), Kocaeli (Hereke), Uşak gibi merkezlerde yapılmaktadır. El yapımı halı ve kilimler yurt dışına ihraç edilmektedir.
Son yıllarda suni ipek üretimi artmış ve bu duruma bağlı olarak doğal ipek üretimi gerilemiştir. İpekli dokuma sanayisi İstanbul, Bursa ve Gemlik’te gelişmiştir. Hazır giyim sektöründe dünyanın önemli ihracatçıları arasında yer almaktayız. Bu sektör Türkiye çapında da önemli bir istihdama sahiptir. Ülkemizde tekstil, hazır giyim ve örme sanayisi; genellikle pazar ve ulaşım olanaklarına bağlı olarak İstanbul, İzmit, Bursa, İzmir, Ankara ve Adana gibi büyük şehirlerde gelişmiştir. Giysi, ayakkabı, çanta, cüzdan gibi ürünlerin üre tildiği deri sanayisi ise başta İstanbul olmak üzere İzmir, Bursa, Bolu, Uşak ve Tekirdağ’da gelişmiştir.
Orman ürünleri ve mobilya sanayisi, ham maddesi ormanlardan elde edilen odundur. Ürünleri ise kâğıt, kereste, lif levha, yonga levha, parke, sunta ve kontraplaktır. Türkiye'de kereste fabrikalarının daha çok Batı Karadeniz’de yoğunlaştığı görülmektedir. İstanbul, Ankara, Kayseri, İzmir ve İnegöl (Bursa) mobilya üretiminin gerçekleştiği şehirler olarak ön plana çıkmaktadır.
Ham maddesini odunun yanı sıra bazı bitkiler (saman, mısır sapı, saz, kamış vb.) ile atık kâğıtların oluşturduğu kâğıt sanayisi Türkiye'de önemli bir faaliyet ko ludur. İzmit, Çaycuma (Zonguldak), Aksu (Giresun), Dalaman (Muğla), Çay (Afyon), Balıkesir, Taşköprü (Kastamonu) ve Taşucu'nda (Mersin) kâğıt fabrikaları bulunmaktadır.
Kimya sanayisi olduça geniş bir üretim alanına sahiptir. Birçok ham madde kullanılarak çok sayıda ürün elde edilmektedir. Kimya sanayisinin başlıca alt dalları petrokimya, ilaç, lastik, gübre, sabun ve deterjan sanayileridir. Petro kimya sanayisinde LPG (Sıvılaştırılmış Petrol Gazı), benzin, motorin, fuel-oil, jet yakıtı, gaz yağı, madeni yağ lar, sentetik lifler, plastik, asfalt, naftalin gibi birçok ürün elde edilmektedir. Türkiye'de bulunan petrol rafinerileri; İpraş (İzmit), Alia ğa (İzmir), Orta Anadolu (Kırıkkale) ve Batman rafinerileri şeklinde sıralanabilir. Batman Rafinerisi sadece Türkiye'de çıkarılan petrolü işlemektedir. Motorlu taşıtlara lastik üreten fabrikalar ise İzmit, Adapazarı ve Kırşehir’de bulunmaktadır.
Toprağa katılan ve verimi artırmaya dönük inorganik veya mineral maddelere yapay gübre denir. Aşırı kullanıldıklarında toğrağı zehirleyen yapay gübreler azotlu, fosfatlı, potaslı ve kompeze (bileşik) olarak üretilmektedir. Türkiye'de gübre üreten tesisler ham madde temini için genellikle kıyılarda kurulmuştur. Bandırma (Balıkesir), Aliağa (İzmir), Kocaeli, İskenderun, Ceyhan (Adana), Mersin, Kütahya, Gemlik (Bursa) ve Samsun'da bulunmaktadır. Kimya sanayisinin bir kolu olan ilaç sanayisi, başta İstanbul olmak üzere Kocaeli ve Tekirdağ’da gelişmiştir. Sabun ve deterjan üretimi de kimya sanayisinin bir faaliyet koludur. İstanbul, İzmir, İzmit, Balıkesir ve Gaziantep sabun ve deterjan üreten tesislerin bulunduğu başlıca illerdir.
Taş ve toprağa dayalı sanayiden elde edilen başlıca ürünler; çimento, tuğla, kiremit, cam ve cam ürünleri, kireç, alçı ve seramik eşya şeklinde sıralanabilir. Türkiye'nin en gelişmiş üretim alanlarından biri olan çimento endüstrisi, ülke genelinde inşaata yapılan yatırımlar çimento fabrikalarının yayılmasını sağlamış bu da 2014 yılında 71 milyon ton olan çimento üretimi 2017 yılında 83,5 milyon tona yükseltmiştir.
Cam üretiminin ham maddesi; kuvars kumunun(beyaz kum da denir) yanı sıra kireç taşı, sodyum sülfat ve bazı kimyasallardır. Türkiye'de ilk cam fabrikası 1934 yılında İstanbul Beykoz'da kurulmuştur. Kırklareli, Tekirdağ, Mersin ve Eskişehir günümüzde cam fabrikalarının bulunduğu illerdir. Türkiye'de nüfus artışı ve hızlı şehirleşme sonucu artan konut ihtiyacı, çimento sanaysinde olduğu gibi tuğla ve kiremit sanayisinin de gelişmesini sağlamıştır. Eskişehir, Kütahya, Afyonkarahisar, Uşak, Tokat, Manisa ve İzmir bu fabrikaların yoğunlaştığı iller arasındadır. Seramik, porselen ve fayans üretiminde ana ham madde kil, kaolin, feldspat ve kuvars kumudur. Çan (Çanakkale), Bozüyük ve Söğüt (Bilecik), Kütahya, İstanbul, İzmir ve Eskişehir başlıca seramik ve porselen fabrikalarının olduğu yerlerdir.
Makine sanayisi; Sanayi Devrimi ile başlayan ve geliştiği ülkelere büyük avantaj sağlamıştır.Makine sanayi ulaşım araçları yapımı, elektrikli makinelerin imalatı, tarım aletleri yapımı, savunma sanayisine ait araçların imalatı gibi kollardan oluşmaktadır. Türkiye'de otomotiv sektöründe ilk tesis, 1954 yılında montaj üretime bağlı olarak İstanbul Tuzla’da kurulmuştur. İlk yerli Türk otomobili, Devrim adıyla Eskişehir Lokomotif ve Motor Endüstri Tesisleri'nde imal edilmiştir. Devrim’in kendisini Eskişehir’de öyküsünü de film olarak internette görebilirsiniz. Yerli otomobil alanında ilk gerçek girişim, 1966 yılında “Anadol” marka otomobil üretimi ile başlamış yaklaşık 16 yıl (1966-1982) üretimi yapıldıktan sonra 1982 yılında üretime son verilmiştir. Türkiye’de günümüzde Bursa, İzmir, İstanbul, Kocaeli ve Sakarya'da otomobil ve yük taşıtları üreten fabrikalar bulun maktadır. Otomotiv sektörü, Türkiye'nin ihracatında önemli bir paya sahiptir.
Türk otomotiv sektöründe ön plana çıkan üretim sahalarından biri de traktör endüstrisidir. Adapazarı, Ankara, İstanbul, Tekirdağ ve Konya traktör fabrikalarının bulunduğu başlıca illerdir. Türkiye'de traktörün yanı sıra tarım araçları da üretilmektedir. Tarım araçları sanayisine dayalı üretim; İstanbul, Adapazarı, Kocaeli, İzmir, Ankara ve Kayseri’de gelişmiştir. Lokomotif üretimi Adapazarı, Eskişehir ve Sivas’ta; ray bakım tesisleri ise Sivas ve Ankara’da yer almaktadır. Gemi yapım sanayisi askerî ve sivil amaçlı gemilerin yapım, bakım ve onarım hizmetlerini içerir. Türkiye'de en önemli tersaneler, İstanbul ile İzmit arasında yer almaktadır. Gölcük, Tuzla, Pendik ve Haliç bu tersanelerden bazılarıdır. Deniz turizmine yönelik yat sanayisinin geliştiği yerlere bakıldığında İstanbul, Antalya ve Bodrum ön plana çıkmaktadır. Türkiye’de birçok sanayi kuruluşunda kullanılan makineler, elektrikli aletler, küçük ev eşyaları ve özellikle de beyaz eşya sanayisinin geliştiği görülmektedir. İstanbul, Ankara, İzmir, Manisa, Bursa ve Gaziantep bahsedilen sanayi tesislerinin ön plana çıktığı illerdir.
Jeopolitik açıdan siyasi, bölgesel ve ekonomik sorunların yoğun olduğu bir bölgede yer alan Türkiye'de savunma sanayii önemli bir yere sahiptir. Makine Kimya Endüstrisi Kurumu (MKEK), Askerî Elektronik Sanayii (ASEL SAN), Askerî Pil Sanayii (ASPİLSAN), Hava Elektronik Sanayii (HAVELSAN) savunma sanayisinin başlıca kurumlarıdır. Türkiye'de ilk silah fabrikası Kırıkkale’de kurulmuştur. Türk Silahlı Kuvvetlerinin ihtiyacı olan silah, patlayıcı mühimmat gibi malzemeler başta Kırıkkale, Çankırı, Ankara ve Eskişehir olmak üzere ülkenin çeşitli yerlerinde bulunan fabrikalardan karşılanmaktadır.
Türkiye'de Ticaret ve Hizmet Sektörü
Türkiye'nin Yeraltı Kaynakları
Bir ülkenin zenginliğinde yer üstü zenginlikler(varlıkları, değerleri) kadar yer altı zenginlikleri de çok önemlidir. Türkiye her iki bakımdan iyi durumdadır.
Maden; yer kabuğunun derinliklerinde bulunan ve ekonomik değer taşıyan minerallere maden denir.
Rezerv;maden yatağında bulunan ve henüz işlenmemiş toplam maden miktarına rezerv denir.
Tuvenan; maden yatağından çıkarılan taş ve toprakla karışık maden miktarına tuvenan denir.
Tenör; tuvenanın temizlenmesiyle yani yatağından çıkarılan mineral maddenin taş ve topraktan ayrıldıktan sonra elde edilen net maden miktarına da tenör denir.
Anadolu'da madencilik faaliyetleri Hititlerden beri devam etmektedir. 1815'te Bandırma civarında BOR, 1829'da Zonguldak'ta TAŞ KÖMÜRÜ, 1848'de Bursa Harmancık'ta KROM yatakları bulunmuştur.
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasıyla madenciliğe önem verilmiş, Osmanlı Devleti Dönemi'nde yabancılar tarafından işletilen madenler, cumhuriyetin ilk yıllarında millileştirilmiştir. Bu kapsamda;
- 1935'te Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü kurulmuş(MTA) ve Etibank kurulmuştur.
- 1961 Anayası ile doğal kaynaklar güvence altına alınmış,
- 1963 'te Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı kurulmuştur.
Dış ticaretteki madenlerimizin payları; ihracatımız ile ithalatımız arasında dış ticaret açığı söz konusudur. Madenlerimizin toplam ihracatımızdaki payı % 1-2 arasında, toplam ithalatımız içindeki payı ise % 10 civarındadır.(2016 verierine göre)
Mermer, krom, bakır, bor, feldspat başlıca ihraç madenlerimizdir, İhtiyaç duyulan diğer madenleri ise ithal etmekteyiz, taş kömürü ve demir en çok ithal ettiğimiz madenlerimizdir.
EK KAYNAKLAR
***illerimizin sanayi durumları hakkında ayrıntılı çalışma